Cuma, Mayıs 25, 2018

PASTANE POĞÇASI





Malzemeler
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 paket yaş maya
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 tam yumurta, 1 yumurtanın akı (sarısı üzerine)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 125 gr yumuşamış tereyağı
  • 4 – 4. 5 su bardağı kadar un
Arası için:
  • Beyaz peynir yada kaşar peyniri
Üzeri için:
  • 1 yumurta sarısı
Hazırlanışı
  1. Süt soğuk ise ocakta ılıtılır ve karıştırma kabına alınır.
  2. Üzerine yaş maya ve toz şeker eklenir, karıştırarak eritilir.
  3. Daha sonra yumurta, oda ısısında yumuşamış margarin veya tereyağı ve tuz eklenerek karıştırılır.
  4. Yavaş yavaş kontrollü bir şekilde un eklenerek yumuşak bir hamur elde edilir.
  5. Üzeri kapatılarak sıcak bir ortamda 1 saat mayalanmaya bırakılır.
  6. Mayalanan hamur şöyle bir yoğurularak söndürülür.
  7. Mandalina büyüklüğünde parçalar alınarak yuvarlanır.
  8. Arasına peynir koyularak kapatılır.
  9. Yağlı kağıt serili tepsiye dizilir.
  10. Üzeri için yumurta sarısı ve pudra şekeri karıştırılır.
  11. Poğaçaların üzerine sürülür.
  12. Çatal ile çizikler atılır.
  13. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 35-40 dk kızarana kadar pişirilir
  14. . Yumuş yumuş poğaçalar hazır. Üzerine nemli bir bez örterseniz yumuşaklığını muhafaza edecektir. 
http://www.nefisyemektarifleri.com/video/sariyer-pogaca-videosu/

Pazar, Mayıs 20, 2018

FINDIKLI KURAİYE


Malzemeler

1 su bardağı tuzsuz fındık
1/2 su bardağı pudra şekeri 1/2 çay bardağı sıvı yağ 1su bardağı un (artı 1 yemek kaşığı )

Hazırlanışı

Fındıkları rondoya alın ve toz haline getirin daha sonra rondaki fındıkların üzerine pudra şekerini de ilave edipe tekrar rondayı çalıştıralım malzemeler iyice karışınca rondayı kapatıp içindekileri yoğurma kabına alalım. Üzerine sıvı yağı ilave edip kaşıkla iyice karıştıralım. Sonra unu da ilave edip kıyır kıyır ve yumuşak bir hamur olana kadar karıştıralım. Yağlanmış tepsiye ceviz büyüklüğünce toplar yapıp dizelim. Üzerlerine arzu edilirse bir fındık ekleyip fırına verelim. 150 dereceli fırında 10 dakika pişirip (süreyi aşarsanız kurabiyeler sertleşir) fırını kapatalım. Fırının içinde yaklaşık 4-5 dakika daha tutup tepsiyi fırından çıkaralım.

Cumartesi, Mayıs 19, 2018

SEBZE FIRINDA VE TEPSİ KÖFTESİ







Malzemeler

Sebze miktarları tepsinizin büyüklüğüne göre veya kişi sayısına göre ayarlanır. 

Bu tepside 

4 adet patlıcan
3 adet patates
8 adet çarliston biber
4 adet salçalık kırmızı biber

Sosu

1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
yarım su bardağı zeytinyağı
1 bardak su 200ml
tuz, karabiber

Aslında sebzeleri tepsiye dizerken bir köfte, bir dilim patlıcan, bir dilim patates, bir biber olarak dizilince daha lezzetli oluyor. Ben vakit dar olduğu için uğraşıp köfte şekline getiremedim köfteyi tepsiye yaydım. Siz köfteli denerseniz daha lezzetli bulacaksınız. 

Hazırlanışı

Patlıcanlar alacalı soyulup tuzlu suda bekletilir, Patetes soyulup halka halka orta kalınlıkta doğranır. Biberler önce uzunlamasına ikiye ayrılır çekirkek kısmı çıkarılıp enlemesine ikiye bölünür tüm malzeme hazırlanınca yağlanmış fırın tepsisine sıra ile bir patlıcan, bir patates, bir biber olarak dizilir. Bir çorba kasesine 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 yemek kaşığı biber salçası, yarım su bardağı zeytinyağı, tuz, karabiber 1 bardak su ilave edilip iyice karıştırılır salça dağılır bu karışımdan sebzelerin üzerine kaşık kaşık dökülerek sebzelerin üzeri bu sıvı ile kaplanır ve 190 dereceli fırında yaklaşık sebzeler pişene kadar yaklaşık 40 dakika pişirilir. 

Tepsi köftesi de her zaman yaptığınız sevdiğiniz köfteyi hazırlayıp yağlanmış tepsiye bir parmak kalınlığında olacak şekilde yayılır.. Üzerine bir su bardağından iki parmak eksik suyun için bir yemek kaşığı salçayı ezip tepsiye yayılmış köftenin üzerine yayılır ve fırında 190 derecede kızarana kadar pişirilir. 

Pazartesi, Mayıs 14, 2018

ÇİKOLATALI PASTA






Malzemeler
Çikolatalı Kek İçin
  • 3 adet 23 cm lik kek kalıbını tereyağı ile yağlayıp unlayın
  • 3 bardak un
  • 3 bardak toz şeker
  • 1½ su bardağı şekersiz kakao tozu
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1½ çay kaşığı kabartma tozu
  • 1½ çay kaşığı tuz
  • 4 büyük yumurta
  • 1½ bardak buttermilk
  • 1½ bardak ılık su
  • ½ fincan bitkisel yağ
  • 2 çay kaşığı vanilya özü veya bir paket vanilya

Çikolatalı Krema için Malzemeler

  • 1½ bardak tereyağı, yumuşatılmış
  • 8 oz krem ​​peynir, yumuşatılmış (227 gram)
  • 1½ su bardağı şekersiz kakao tozu
  • 3 çay kaşığı vanilya özü veya bir paket vanilya
  • 7-8 kaşık pudra şekeri
  • ¼ fincan süt hakkında (gerektiği gibi)
Hazırlanışı
Çikolatalı Kek

  1. Fırını 175 dereceye ayarlayın 
  2. Un, şeker, kakao, kabartma tozu ve tuz karıştırın.
  3. Yumurta, butter milk, ılık su, yağ, vanilya y ekleyin. Pürüzsüz olana kadar orta hızda çırpın. 
  4. Hamuru üç tavaya ayırın. Ben eşit olarak paylaştırın.
  5. 30-35 dakika pişirin.
  6. Soğumaya bırakın

Çikolatalı Kremanın Hazırlanışı

  1. Büyük bir kapta, yumuşak tereyağı ve krem ​​peyniri bir araya getirin. Mikser ile iyice çırpın
  2. Kakao tozu ve vanilya yı ekleyin..
  3. Pudra şekerini ve sütü de ilave edip mikserle tüm malzeme iyice karışana kadarı  çırpın ve kremayı buzdolabında soğutun.

Daha sonra pastayı tamamlamak için her kek katının arasına krema sürün. Kalan krema ile pastanın üzerini ve kenarlarını sıvayıp buzdolabında dinlendirin. 

Ölçüler

450 gram çok amaçlı un 
650 gram toz şeker 
155 gram şekersiz kakao tozu 
17 gram kabartma tozu 
8 gram kabartma tozu 
11 gram tuz 
4 büyük yumurta 
350 ml buttermilk
350 ml ılık su 
115 ml bitkisel yağ 

https://thestayathomechef.com/the-most-amazing-chocolate-cake/

Cuma, Mayıs 11, 2018

BAKELE



BAKELE
Benim babaannemdi, ama bütün köyün, annemgilin ve dedemin dediği gibi Bakele derdim ben de ona. Dedeme ise dede.
Dedem, babamın anneme davrandığından daha iyi davranırdı Bakele’ye.
“Sen yorulma, ineği ben sağarım.” Gider sağardı.
“Su vereyim mi Bakele?” Verirdi.
Bazı geceler çok soğuk olurdu yayla, “Dur Bakele…” derdi elindeki odunları alıp. “Sobayı ben yakarım.” Yakardı.
Şehre indiği her sefer kalın kalın kitaplar getirip “Bakele…” derdi, “Al. Oku sen. İşlere ben bakarım.” Bakele dedeme kocaman güler, “Sağ ol İbrahim.” deyip gömülürdü getirdiklerinin arasına. Okurken, suyun altına girmiş de nefesini tutuyormuş gibi gelirdi bana. Sıkılırdım önce, sonra korkardım, sonra gidip dedemin eteğini çekiştirir, “Bakele’ye bi şey mi oldu dede?” diye sorardım. “Şşt.” derdi dedem. “Okuyor oğlum, ne olacak? Hadi gel, biz de gazetenin resimlerine bakalım seninle.” Alırdı beni kucağına, işaret parmağıyla göstere göstere okur, anlatırdı.
“Sen niye okumuyosun dede?”
“İşte ben de gazete bakıyorum ya.”
Yanlarına gittiğim her yaz bir şeyler öğrenirdim. Kitap okunur, gazete bakılırdı meselâ. Sağılan ineğin arkasında durulmazdı. Uyuyan köpeğin yakınından geçilmez, eriğe tırmanılmaz, örümcek, kelebek öldürülmezdi.
Öğrenirdim.
Bakele macirdi.
“Macir ne demek dede?”
“Göçmen demek oğlum.”
“Göçmen ne demek?”
Başka memleketten gelmiş insan demekti. 
Okul gibiydi benim için köy. Duvarsız, çatısız. Kışın şehirde okurdum, yazın köyde.
Yazdan yaza gelip gidiyor, her yaz biraz daha büyüyor, okuryazar falan oluyor, dedemin getirdiği gazetelere kendim bakmayı, Bakele’nin elinden bıraktığı klitapları kendim okumayı öğreniyordum.
Macir’in macir değil muhacir olduğunu meselâ… Orta iki’de.
Ve Bakele’nin gözünün içine bakan dedeme saygı duymayı, onu giderek Bakele’den daha fazla sevmeyi öğreniyordum. Ama dedemi daha çok sevdiğim için değil; dedem Bakele’yi babamın annemi sevdiğinden daha çok sevdiği için.
Babam annemden su isterdi: “Semiha, su getir.” Dedem, Bakele istemeden getirirdi suyunu. Soğutur da getirirdi hem.
“Semiha çay koy.” derdi babam. Dedem çayı demler, getirip Bakele’ye ikram eder, “Beğendin mi?” diye de sorardı.
Babam anneme kızardı sık sık. Temizlik yaparken “Ayağını kaldırıver.” dediğini duysa, “Bir rahat vermedin.” diye terslenirdi. “Bağırttıracaksın beni şimdi çocuğun yanında.” Annem korkardı babamdan.
Dedem, Bakele evde yokken temizlerdi evi; en çok da onun oturup kitap okuduğu köşeyi temizlerdi. “Mis gibi yaptım Bakele. Otur, rahat rahat oku.” Bakele dedemden hiç korkmazdı.
Bakar öğrenirdim ben. Güzel şeyler öğrenirdim.
Lise sondaydım. Bir kış vakti döndüm ki babam evde; gözleri kızarmış, annem bir köşede hem ağlıyor hem toparlanıyor. “Köye gidiyoruz. Hazırlan.” dediler. Bakele ölmüş.
Yol boyu Bakele’yi düşünmeye çalıştım ama hep dedem geliyordu gözümün önüne. Kime su getirecekti? Kim yorulmasın diye ineği sağacak, rahat okusun diye köşeyi süpürüp silecek, kim için çay demleyecekti?
Ne edecekti?
Biz vardığımızda gömmüşlerdi Bakele’yi. Günahmış. Ölü bekletilmezmiş. Dedem önümüze düştü, annem ağlar, babam ağlar, köyün küçük kabristanına gittik. Başucuna bir tahta dikmişler, toprak hamile gibi kabarmış, Bakele içinde yatıyor. Ama ben gene ona veremedim aklımı. Gözüm de dedemdeydi gönlüm de. Ne zaman başucu tahtasında “Vesile Kara, Ruhuna Fatiha” yazısını gördüm, anca o zaman Bakele’ye gitti aklım.
Vesile?
“Acaba…” diye düşünüyordum dua edermiş gibi yaparken, “Bakele babaannemin gayrimüslim adıydı da dedem tutup vatan hasreti çekmesin diye?..” Ama yok. Bakele yedi göbekten müslümandı.
Üç gün kaldık köyde. Gelenden gidenden anneme de yaklaşamadım babama da. Ağlayıp duruyorlardı. Dedem donmuş gibiydi bir tek. Gözü hep Bakele’nin kitap okuduğu köşede, onu ne kadar özlediğini bilmesen gülüyor dersin, yüzünde de yumuşacık bir ifade.
Annemgil komşulara veda etmeye gidince cesaretimi toplayıp yanaştım dedeğimin eteğine. 
“Dede?..” dedim, “Bakele ne demek?
Anlattı.
Canım” demekmiş.
Ve “Aşkım” ve “Bir Tanem” ve “Her Şeyim” ve “Ömrümün Vârı” ve “Gözümün Nûru” ve “Kalbim” ve “Işığım” ve daha yüz binlerce güzel söz, güzel ses demekmiş.
İlk “Canım” demek istediğinde ar etmiş dedem, “Hanım” dese “malım” demiş gibi olur diye korkmuş, “Vesile” dese çok resmi, soğuk. Ama kendinden tarafa bakmasını istiyormuş, onu görmesini, onun içini, yüreğini, sevdasını fark etmesini istiyormuş; anlatacak, dökülecek, gerekirse ağlayacakmış. “Baksana” dese olmaz, “Bak hele...” demiş, devamını getirebilecekmiş gibi.
Bakele dönüp bakmış. 
Dedem bütün söyleyeceklerini unutmuş, öylece kalmış.
Beklemiş beklemiş Bakele, gülümsemiş, dedemin elini tutmuş, bakmış ki dedem yutkunup duruyor, “Anladım İbrahim….” demiş. “Anladım… Sen bana Bakele de bundan sonra, ben anlarım senin ne demek istediğini.”
Aşk, âşık olduğunla yekvücut olmakmış.
Öyle dedi dedem.

Pazartesi, Mayıs 07, 2018

ÇİN BÖREĞİ




Malzemeler

  • 2 adet yufka
  • 2 adet havuç
  • 1 adet kırmızı biber
  • 2 adet pırasa
  • 1/4 (çeyrek) adet beyaz lahana
  • 250 g kıyma
  • 2 yemek kaşığı soya sosu
  • 1 yemek kaşığı mısır nişastası
  • tuz
  • karabiber
  • zeytinyağı
kızartmak için;
  • 2 adet yumurta
  • galeta unu
  • sıvı yağ

Kıymalı Çin Böreği Tarifi, Nasıl Yapılır? Yapılışı

  1. Zeytinyağını tavaya alalım.
  2. Kıymayı ilave edip kavuralım.
  3. İnce kıyılmış lahana, doğranmış kırmızı biberler, ince doğranmış pırasa ve rendelenmiş havuçları ekleyip kavuralım.
  4. ince doğranmış yeşil soğan ve rendelenmiş zencefil ekleyelim.
  5. Sebzeler yumuşayıp diriliğini yitirince, mısır nişastası ve soya sosunu ekleyelim. 1-2 dk karıştırıp ocaktan alalım.
  6. Yufkayı 8’e keselim. Her parçaya iç harcından koyarak kalınca rulo halinde saralım.
  7. Yufkaların ucunu açılmaması için hafif su ile ıslatarak kapatalım.
  8. Tüm yufkayı ve iç harcını bitirince kızartma işlemine geçebiliriz.
  9. Uygun bir tavaya bol sıvı yağ alıp ısıtalım.
  10. Yumurtaları geniş bir kapta çırpalım.
  11. Börekleri önce yumurtaya, sonra galeta ununa bulayıp kızdırdığımız yağda çevirerek kızartalım.
  12. Soya sosu ile servis edelim.
http://www.nefisyemektarifleri.com/video/cin-boregi-tarifi-nasil-yapilir/

Salı, Mayıs 01, 2018

YAĞSIZ KURAVASAN









Malzemeler

  • 300 gram yoğurt
  • 200 gram ülker içim krem peynir
  • 60 gram zeytinyağı
  • yarım çay kaşığı tuz
  • 1 paket instal maya
  • 600 gram un
Üzeri için 

  • 1 yumurta sarısı

Bir kapta yoğurt, krem peynir, zeytinyağı, yarım çay kaşığı tuz ve maya yı iyice karışır ve azar azar 600 gram unu ilave edip yoğurun. Hamuru 45 dakika mayalanmaya bırakın. 

Daha sonra hamuru ikiye bölün ve merdane yardımı ile ilk hamuru yaklaşık yarım cm kalınlığında açın ve üçgen yufka keser gibi parçalara kesin. Üçgenlerin kenarlarına bir fırça ile süt sürüp geniş kenarından rulo yaparak kapatıp fırın tepsisine dizin. Arzu ederseniz boş sarmak yerine içine istenen malzemelerden konup sarılır. Üzerine yumurta sarısı sürülüp yarım saat kadar tepsi mayasına bırakıp daha sonra 180 derecede kızarana kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin. 
 ve 
Fırından çıkınca boş pişen krovasanları ikiye kesip içine maydanoz ve peynir karışımı veya kaşar, salam v.b malzemeler ile çeşit yapıp servise hazırlayabilirsiniz. 

https://www.fattoincasadabenedetta.it/cornetti-salati-ricetta-facile-veloce-senza-burro-senza-lievitazione/